ÖZGÜRLÜK
Adamin biri bilge bir kral olmakla un salmis olan kralin yanina gider.
Krala şunu sorar
'Efendim soyleyin bana hayatta ozgurluk var midir?
'Kral 'Elbette' der,'Kac bacagin var senin?
'Adam soruya sasirarak 'Iki efendim' der.
Kral 'Pekala, tek bacaginin ustunde durabilir misin?
''Elbette' diye cevap verir adam.
Kral 'O halde hangi bacagin ustunde duracagina karar ver'.
Adam biraz dusunur ve sol bacagi ustunde durmaya karar verir.
'Tamam' der kral
'Simdi de oteki bacagini kaldir.'
Adam sasirir
'Bu imkansiz kralim' der.
'Gordun mu? ' der kral 'Ozgurluk budur. Sadece ilk karari almakta ozgursun. Ondan sonrasinda degil.'
Tiziano Terzani'nin "Atlikarincada Bir Tur Daha" adli kitabinda okudugum bu kucuk oyku yillardir tartisilan ozgurluk kavrami uzerinde bir kez daha dusunmeme yol acti.
Hayat gercekten boyleydi. Ilk karari aliyordun ve gerisi o ilk karara bagli olarak gerceklesiyordu. Hayat hata kabul etmiyordu.Ilk kararin dogruysa isler yolunda gidiyordu ama eger yanlis bir karar aldiysan, hersey zincirleme yanlis gidiyordu.
Mesela meslegini secerken...Hasbelka der, iyi dusunmeden, yeteneklerinin farkinda olmaksizin bir meslek sectiginde omur boyu isini zorla yapmaya mahkum oluyordun. Isinin basindayken baska bir is yapmayi ozluyordun. Ama biliyordun ki; ozgurlugunu kullanmis ilk karari vermistin ve yeniden baslama cesaretin yoktu.
Bazi insanlar vardi hayatta...Onlar ise her seyi ardlarinda birakip yeniden baslayacak kada rcesurlardi. Ama sen onlardan biri olamiyordun. Bunca emek bunca calismayi sanki copmus gibi bir cirpida ativeremiyordun.
Oysa goz ardi ettigin bir sey vardi. Hayat cok kisaydi ve mutsuz oldugun islerle zaman oldurme kayni zamanda ruhunu oldurmekle es anlamliydi.
Evlilik konusunda da iyi karar vermek gerekiyordu. Yanlis bir karar ayni evde yasayan iki dusman yaratabilirdi. Ask zorunluluga donusebilir ve hayatini cehenneme cevirebilirdi. Ilk karari aliyordun, bu konuda ozgurdun ama devaminda senin kararina bagli olmayan pek cok sey gerceklesiyordu.
Hayat kararlardan ibaretti ve kararlar birer kibritti.Dogru yerde ateslediginde seni isitacak ates, corbani kaynatacak ates oluyordu, yanlis yerde atesledigin vakit ise icinde bulundugun evle birlikte seni de yakiyordu
.Hayat oyle basite alinacak bir oyun degildi.Oyunun kurallarini bilmen ve ona gore oynaman gerekiyordu. Ama cogu zaman oyunun kurallarini bilmek yetmiyordu.
Cok daha onemli olan baska bir sey vardi. Kendini bilmek...Ne istedigini, neyin seni mutlu edecegini ve kim oldugunu, neler yapabilecegini bilmek zorundaydin. Ancak o zaman dogru kararlar veriyor ve mutlu bir hayata sahip oluyordun.
Ve kararlar birer kibritti...Ya kendini yakiyordun ya da isitiyordun...
Adamin biri bilge bir kral olmakla un salmis olan kralin yanina gider.
Krala şunu sorar
'Efendim soyleyin bana hayatta ozgurluk var midir?
'Kral 'Elbette' der,'Kac bacagin var senin?
'Adam soruya sasirarak 'Iki efendim' der.
Kral 'Pekala, tek bacaginin ustunde durabilir misin?
''Elbette' diye cevap verir adam.
Kral 'O halde hangi bacagin ustunde duracagina karar ver'.
Adam biraz dusunur ve sol bacagi ustunde durmaya karar verir.
'Tamam' der kral
'Simdi de oteki bacagini kaldir.'
Adam sasirir
'Bu imkansiz kralim' der.
'Gordun mu? ' der kral 'Ozgurluk budur. Sadece ilk karari almakta ozgursun. Ondan sonrasinda degil.'
Tiziano Terzani'nin "Atlikarincada Bir Tur Daha" adli kitabinda okudugum bu kucuk oyku yillardir tartisilan ozgurluk kavrami uzerinde bir kez daha dusunmeme yol acti.
Hayat gercekten boyleydi. Ilk karari aliyordun ve gerisi o ilk karara bagli olarak gerceklesiyordu. Hayat hata kabul etmiyordu.Ilk kararin dogruysa isler yolunda gidiyordu ama eger yanlis bir karar aldiysan, hersey zincirleme yanlis gidiyordu.
Mesela meslegini secerken...Hasbelka der, iyi dusunmeden, yeteneklerinin farkinda olmaksizin bir meslek sectiginde omur boyu isini zorla yapmaya mahkum oluyordun. Isinin basindayken baska bir is yapmayi ozluyordun. Ama biliyordun ki; ozgurlugunu kullanmis ilk karari vermistin ve yeniden baslama cesaretin yoktu.
Bazi insanlar vardi hayatta...Onlar ise her seyi ardlarinda birakip yeniden baslayacak kada rcesurlardi. Ama sen onlardan biri olamiyordun. Bunca emek bunca calismayi sanki copmus gibi bir cirpida ativeremiyordun.
Oysa goz ardi ettigin bir sey vardi. Hayat cok kisaydi ve mutsuz oldugun islerle zaman oldurme kayni zamanda ruhunu oldurmekle es anlamliydi.
Evlilik konusunda da iyi karar vermek gerekiyordu. Yanlis bir karar ayni evde yasayan iki dusman yaratabilirdi. Ask zorunluluga donusebilir ve hayatini cehenneme cevirebilirdi. Ilk karari aliyordun, bu konuda ozgurdun ama devaminda senin kararina bagli olmayan pek cok sey gerceklesiyordu.
Hayat kararlardan ibaretti ve kararlar birer kibritti.Dogru yerde ateslediginde seni isitacak ates, corbani kaynatacak ates oluyordu, yanlis yerde atesledigin vakit ise icinde bulundugun evle birlikte seni de yakiyordu
.Hayat oyle basite alinacak bir oyun degildi.Oyunun kurallarini bilmen ve ona gore oynaman gerekiyordu. Ama cogu zaman oyunun kurallarini bilmek yetmiyordu.
Cok daha onemli olan baska bir sey vardi. Kendini bilmek...Ne istedigini, neyin seni mutlu edecegini ve kim oldugunu, neler yapabilecegini bilmek zorundaydin. Ancak o zaman dogru kararlar veriyor ve mutlu bir hayata sahip oluyordun.
Ve kararlar birer kibritti...Ya kendini yakiyordun ya da isitiyordun...
Adamin biri bilge bir kral olmakla un salmis olan kralin yanina gider.
Krala şunu sorar
'Efendim soyleyin bana hayatta ozgurluk var midir?
'Kral 'Elbette' der,'Kac bacagin var senin?
'Adam soruya sasirarak 'Iki efendim' der.
Kral 'Pekala, tek bacaginin ustunde durabilir misin?
''Elbette' diye cevap verir adam.
Kral 'O halde hangi bacagin ustunde duracagina karar ver'.
Adam biraz dusunur ve sol bacagi ustunde durmaya karar verir.
'Tamam' der kral
'Simdi de oteki bacagini kaldir.'
Adam sasirir
'Bu imkansiz kralim' der.
'Gordun mu? ' der kral 'Ozgurluk budur. Sadece ilk karari almakta ozgursun. Ondan sonrasinda degil.'
Tiziano Terzani'nin "Atlikarincada Bir Tur Daha" adli kitabinda okudugum bu kucuk oyku yillardir tartisilan ozgurluk kavrami uzerinde bir kez daha dusunmeme yol acti.
Hayat gercekten boyleydi. Ilk karari aliyordun ve gerisi o ilk karara bagli olarak gerceklesiyordu. Hayat hata kabul etmiyordu.Ilk kararin dogruysa isler yolunda gidiyordu ama eger yanlis bir karar aldiysan, hersey zincirleme yanlis gidiyordu.
Mesela meslegini secerken...Hasbelka der, iyi dusunmeden, yeteneklerinin farkinda olmaksizin bir meslek sectiginde omur boyu isini zorla yapmaya mahkum oluyordun. Isinin basindayken baska bir is yapmayi ozluyordun. Ama biliyordun ki; ozgurlugunu kullanmis ilk karari vermistin ve yeniden baslama cesaretin yoktu.
Bazi insanlar vardi hayatta...Onlar ise her seyi ardlarinda birakip yeniden baslayacak kada rcesurlardi. Ama sen onlardan biri olamiyordun. Bunca emek bunca calismayi sanki copmus gibi bir cirpida ativeremiyordun.
Oysa goz ardi ettigin bir sey vardi. Hayat cok kisaydi ve mutsuz oldugun islerle zaman oldurme kayni zamanda ruhunu oldurmekle es anlamliydi.
Evlilik konusunda da iyi karar vermek gerekiyordu. Yanlis bir karar ayni evde yasayan iki dusman yaratabilirdi. Ask zorunluluga donusebilir ve hayatini cehenneme cevirebilirdi. Ilk karari aliyordun, bu konuda ozgurdun ama devaminda senin kararina bagli olmayan pek cok sey gerceklesiyordu.
Hayat kararlardan ibaretti ve kararlar birer kibritti.Dogru yerde ateslediginde seni isitacak ates, corbani kaynatacak ates oluyordu, yanlis yerde atesledigin vakit ise icinde bulundugun evle birlikte seni de yakiyordu
.Hayat oyle basite alinacak bir oyun degildi.Oyunun kurallarini bilmen ve ona gore oynaman gerekiyordu. Ama cogu zaman oyunun kurallarini bilmek yetmiyordu.
Cok daha onemli olan baska bir sey vardi. Kendini bilmek...Ne istedigini, neyin seni mutlu edecegini ve kim oldugunu, neler yapabilecegini bilmek zorundaydin. Ancak o zaman dogru kararlar veriyor ve mutlu bir hayata sahip oluyordun.
Ve kararlar birer kibritti...Ya kendini yakiyordun ya da isitiyordun...
|